Düşük kalorili beslenmekten limonlu su içmeye diyetteyken kaçınılması gereken 8 hata

Sosyal Medya Hesaplarınızda Paylaşın

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, “Tartıya yansıyan eksileri görsek de, bunun geçici bir ağırlık kaybı olduğunu unutmamalı ve yetersiz beslenme nedeniyle kas kaybı, baş ağrısı, saç dökülmesi, kabızlık, kan şekeri dengesinin bozulması, cilt kuruluğu ile konsantrasyon problemleri gibi birçok sorunu beraberinde getirdiğini bilmeliyiz. Çok düşük kalorili diyetlerden kaçınmalı, sağlıklı ve dengeli beslenerek kalıcı kilo kaybı sağlamalıyız” diyor. Peki diyet sürecinde en sık hangi hataları yapıyoruz?

1- Çok düşük kalorili diyetler yapmak

Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirebilmesi için günlük belirli bir kaloriye ihtiyacımız var. Bu kaloriyi gün içinde yediğimiz/içtiğimiz besinlerden alıyoruz. Çok düşük kalorili diyetler yapmak ilk aşamada tartıya yansıyan rakamlarla size kendinizi iyi hissettirse de bir süre sonra bu rakamların gerçek sonuçlar olmadığını görüyoruz. Genellikle sıvı formda ya da tek tip besin grubu içeren bu diyetlerin daha çok sıvı ve kas kaybı ile sonuçlandığı içinverilen kiloların aynı hızla geri alınıyor. Bunun yanı sıra vücudun enerji harcaması bu düzeye uyum sağladığı için çok düşük kalorili diyetler metabolizmanın yavaşlamasına, bunun sonucunda kiloların yavaş verilmesine de sebep oluyor.

Doğrusu:Uzun vadede ağırlık kaybı sağlamaması ve sürdürülebilir olmaması nedeniyle çok düşük kalorili diyetlerden kaçının. Acele etmeden gereksinimlerinize uygun bir beslenme planıyla bu süreci ilerletmelisiniz. Bireysel farklılıklardan dolayı kişiden kişiye değişse de ideal ağırlık kaybı haftada 0.5-1kg arasında olmalı.

2-Yağsız beslenmek

Diyet sürecinde kalori açığı sağlamak için tüm besin ögelerinde olduğu gibi yağ alımı da bir miktar kısıtlanıyor. Ancak kalori miktarını düşürmek için yemekleri yağsız pişirmek, omega 9 yağ asitleri ve E vitamininden zengin olan zeytinyağı gibi sağlıklı yağları alamamanıza sebep olduğu gibi yağda eriyen vitaminlerin emilimini de olumsuzyönde etkiliyor. Uzun vadede sağlığı olumsuz etkileyen bu durum, diyet sürecinde bir süre sonra kilo kaybının da durmasına veya yavaşlamasına neden olabiliyor.

Doğrusu:Diyet yaparken, gereksinimlerinize uygun şekilde, bir porsiyonu yaklaşık 45 kcal olan zeytinyağı, avokado, ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumlar tüketerek sağlıklı yağ asitlerinden zengin beslenebilirsiniz. Ancak yağ grubundaki bu besinlerin enerji içeriğini unutmayın ve aşırı miktarlarda tüketiminden kaçınarak diyetinize ekleyin.

3-Su yerine maden suyu içmek

Bahar ve yaz aylarında ısınan havaların etkisiyle daha sık susuyoruz ve asitli, serin bir içecek tüketme isteğimiz artıyor. Diyet yapanların ilk tercihi de kalorisiz olması nedeniyle genellikle maden suyu oluyor. Ancak vücudumuzda birçok metabolik süreç için elzem olan su gün içinde yeteri kadar tüketilmediğinde ya da su yerine maden suyu gibi farklı sıvılara ağırlık verildiğinde kilo verme süreci yavaşlayabiliyor.

Doğrusu: Tükettiğimiz içecekler sıvı alımını destekleseler de en iyi sıvı kaynağı sudur. Dolayısıyla gün içinde ortalama 2-2.5 litre su içmeyi alışkanlık edinin. Su tüketiminize ek olarak, günde en fazla 2 şişe düşük sodyum içeren (Na<100mg) maden sularından içebilirsiniz.

4-Bol limonlu su içmek

Limonlu su içmek, günlük sıvı ve C vitamini alımınızın artmasına katkı sağlıyor, ancak toplumdaki yaygın inanışın aksine, diyet sürecinde yağ yakmıyor. Ayrıca gün içinde tüketilen tüm sulara bol limon sıkmaK da uzun vadede mide problemlerine ve diş minelerinde hasara yol açabiliyor.

Doğrusu:Limonlu su içerek güne başlamak size iyi hissettiriyorsa ve herhangi bir mide problemiz yoksa, içine yarım limon sıktığınız bir büyük bardak (yaklaşık 300 ml) suyu tüketebilirsiniz.

5-Yeterince karbonhidrat tüketmemek

Diyet sırasında en sık yapılan hatalardan biri de, ekmek, pilav, makarna ve kurubaklagil gibi karbonhidrat içeren besinleri tümüyle beslenme planından çıkarmak oluyor. Ancak vücudumuzun temel enerji kaynağıolan karbonhidratların içerdikleri lif, B grubu vitaminler vemineraller nedeniyle diyetten tamamen çıkarılmaları uzun vadede kilo kaybının yavaşlamasına, bağırsak düzeninin bozulmasına ve tatlı ihtiyacınızın artmasına yol açabiliyor. Bu durum diyetinizin başarısızlıkla sonuçlanmasına ya da kısıtlanan besinleri aşırı miktarda tüketmenize neden olabiliyor.

Doğrusu:Diyet yaparken karbonhidrat içeren besinleri kesmeyin. Burada en önemli nokta, tüketilen karbonhidratın türüdür. Eklenti şeker, fruktoz şurubu içeren ve beyaz unlu işlenmiş yiyeceklerden uzak durmalısınız. Ancak tam tahıllı ürünleri, bulgur, karabuğday gibi lif oranı yüksek tahılları ve kurubaklagilleri porsiyon kontrolü sağlayarak tüketmeniz faydalı olacaktır.

6- Protein ağırlıklı beslenmek

Hızlı kilo kaybı, kas kütlesini arttırmak ya da vücut şekillendirmek için sıklıkla başvurulan yüksek protein içeren diyetler, böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkilediği gibi yüksek hayvansal yağ alımına da sebep oluyor. Protein gereksinimi kişiye özgü oluyor ve ihtiyaç üzerinde protein alımı böbrek fonksiyonları, bağırsak problemleri, kalp hastalıkları açısından da risk faktörünü oluşturuyor. İçeriği size özgü planlanmamış protein ağırlıklı diyetler sağlığınızı olumsuz etkilemelerinin yanı sıra yüksek kalorili olmaları nedeniyle ağırlık kaybının da önüne geçebiliyor.

Doğrusu:Protein ihtiyacı yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, aktivite durumu, kronik hastalık varlığı gibi durumlara göre değişiyor. Profesyonel sporcu değilseniz veya ağır direnç egzersizleri yapmıyorsanız günlük protein alımınız kilogram başına 1-1.2gr’ı geçmemeli.

7-Uyku düzenine dikkat etmemek

Sıcak havalarda azalan iş temposu, sosyal yaşamın hareketlenmesi ve tatil süreçleri nedeniyle geç saatlere sarkan uyku düzeni de kilo vermenize engel olabilen bir başka önemli faktör. Yetersiz ve kalitesiz uykuhem leptin ve ghrelin gibi vücutta tokluk ile açlık süreçlerini yöneten hormonların düzeylerini etkileyerek iştahınızın artmasına hem de kalori yoğunluğu yüksek besinlere yönelmenize sebep olabiliyor.

Doğrusu:Diyet yaparken yeterli ve kaliteli uyku, süreci daha rahat yönetmemizi sağlayacaktır. Son zamanlarda daha bireysel sürelerden söz edilse de, yapılan çalışmalar 6 saatten az, 9 saatten fazla uyumamız gerektiğini ortaya koyuyor.

8-Sürekli tartılmak

Diyet yapmaya başladıktan sonra sık sık tartılıp diyetin sonucunu bir an önce görmek isteyebiliyoruz. Ancak vücut ağırlığı gün içinde birçok nedene bağlı olarak değişiklik gösteriyor. O gün içinde yediğiniz besinler, sıvı alımınız ve uyku düzeniniz gibi birçok etken tartıya yansıyan sonucu etkiliyor. Dolayısıyla diyet sürecinde her gün düzenli ağırlık kaybı olmayabiliyor. Tartıda istediğiniz sonucu görmemek de diyet motivasyonunu düşürebiliyor.

Doğrusu:Haftada bir kez, aynı tartıda, sabah aç karnına, dışkılama sonrası ve giysisiz ölçüm yapmanız daha doğru bir tercih olacaktır.

Diğer Sağlık Haberleri İçin TIKLAYIN !

evden eve nakliyat - İş Dünyası - Sağlık, Sosyal Medya - Oyun

deneme bonusu veren siteler
Konya Haber